en iş kadını kıyafetlerin üstünde gereksiz bir makyaj, yüzünde ki tüm ruhsal problemleri gizlemek adına :(
iyi oynuyorum ama..
cemal süreyyanın dediği gibi
'' ben ki, senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim dışı sapasağlam içi paramparça''
eve dönüş saat 19:00 suları
evde manzara yine can sıkıcı
derhal üstünü değiştir kurtul o kumaş pantolon, ceket kombininden
çektinmi kotunu t-shırtünü
sil o gereksiz makyajı
dağıt sıkı sıkı topladığın saçlarını
bak bakalım telefon rehberine kim var kim yok
ilk deneme en yakın arkadaş, hemen ara (dıtt.dıııttt.dııtt cevap yok)
ikinci deneme ikinci en yakın arkadaş (aptal o tatilde :(
off..
aa abimiiii aramalıyım.
işte telefon bir kez çalar ve hemen cevappp gelir..
ben .. - benim canım sıkıın buluşalım mı ?
abimm.. - 1 saat sonra taksimde olurum :)
taktım kulaklığı, ı potta en sevdiğim müzikler, dolmuşa bindim camı açtım sonuna kadar, dağıttığım saçlarım uçuştu rüzgarda saçlarım, parfüm koktu, deniz koktu, trafik bile canımı sıkmadı
taksime gittim ıslak hamburger yedim abimi beklerken. komik ti hamburgerci saçma sapan espriler yaptı güldüm. ıslak hamburger bitince ıslak mendil verdi bana (ahpap olduk ya)
sonra dert faslı geçti bira,dert,bira,dert
şapkacı geçti yanımızdan, abim komik bi şapka aldı bana
al dedi hadi artık bundan başka bişey takma kafana...
sonra beni latin müzikleri çalan bi mekana götürdü
işte cumartesi gecesi adına yakışır bir biçimde bitti.
şimdi ben ne zaman dertlensem o şapkayı takıcam kafama :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder